İran’da kız öğrencilerin zehirlenme vakalarına tepki
İran’da ahlak polisleri tarafından gözaltına alınan Jina Mahsa Amini’nin yaşamını yitirmesinin ardından ülke geneline yayılan ve rejimin sert biçimde bastırmaya çalıştığı gösteriler, ülkenin farklı şehirlerinde kız öğrencilerin zehirlenmesine tepki olarak yeniden alevlendi. son aylarda ülke Alman haber portalı Tagesschau’nunHabere göre, cuma namazı sırasında Sistan – Belucistan eyaletinin başkenti Zahidan kentinde göstericiler, “diktatöre ölüm” sloganları atarak rejimi protesto etti.
Bazı velilerin de bugün Kermanşah kentindeki resmi eğitim kurumu önünde kız öğrencilere yönelik saldırılar nedeniyle protesto çağrısı yaptığı belirtildi. İranlı bir milletvekilinin verdiği bilgiye göre, bugüne kadar yaklaşık 1.200 kız öğrenci nefes darlığı, mide bulantısı ve çarpıntı nedeniyle tedavi görmek zorunda kaldı.
Geçen yıl kasım ayında başlayan baskınlar ilk kez Kum kentinde görüldü. Saldırıların ardından bazı veliler kızlarını okuldan almaya karar verdi.
Kızların okula gitmesini engellemek mi istiyorsunuz?
Saldırılar üç aydır devam etse de okullarda öğrencileri zehirlemek için kullanılan nokta şu anda tam olarak belirlenebilmiş değil. Ancak Kum’da kullanılan malzemelerin eser miktarda nitrojen içerdiği belirtiliyor. Kimin sorumlu olduğu belirsizliğini korurken, birçok İranlı, kızların okula gitmesini engellemek istediğini iddia ettikleri saldırılardan hükümeti sorumlu tutuyor.
Saldırıların yaklaşık 6 aydır devam eden eylemlere katılan kız öğrencilere yönelik intikam amaçlı olması da ihtimaller arasında. Siyaset bilimci ve İran uzmanı Ali Fethullah Nejat’a göre Tahran rejimi kendi başına doğrudan müdahale etmek yerine aşırılık yanlısı grupları kullanıyor olabilir. Nejat, “Geçmişte, örneğin 2014’te İsfahan gibi şehirlerde aşırılık yanlısı grupların saldırılarına tanık olduk. O dönemde kadınların yüzlerine asit atılmıştı” diyen Nejat, devletin herhangi bir çaba göstermediğini vurguluyor. Bu olayların faillerini yakalamak için.
Şef: Düşman kaos yaratmaya çalışıyor
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Cuma günü yaptığı açıklamada zehirlenme olaylarından “Tahran düşmanlarını” sorumlu tuttu. Olayları “ülkede kaos çıkarmaya yönelik bir güvenlik projesi” olarak değerlendiren Reisi, “düşmanın bu yolla öğrenci ve velilere korku ve endişe aşılamaya çalıştığını” savundu.
Üst düzey bir İranlı yetkili, Tahran yakınlarında görülen ve diğer iki şehirde tespit edilen bir akaryakıt tankerinin zehirlenme olaylarıyla ilgili olma ihtimalini düşündüklerini söyledi. Yetkili, tankere el konulurken, şoförünün de gözaltına alındığını söyledi.
Soruşturma çağrıları
Uluslararası toplumdan kız öğrencilere yönelik saldırıların soruşturulması için Tahran’a çağrılar var.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları birimi tarafından Cuma günü yapılan açıklamada, olaylara ilişkin şeffaf bir soruşturma süreci talep edildi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, “kızların kasıtlı olarak hedef alındığı iddialarından büyük endişe duyduklarını” belirtti.
Baskınlara benzer bir tepki de Berlin’den geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “şoke edici” olarak nitelendirdiği baskınların kapsamlı bir şekilde soruşturulması gerektiğini söyledi. Twitter hesabından bir paylaşımda bulunan Baerbock, “Kızların korkusuzca okula gitmesinin bir insan hakkı olduğunu” belirterek soruşturma talep etti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby de bu zehirlenmelere neyin sebep olduğunu dünyanın bilmesi gerektiğini belirterek endişelerini dile getirdi.
DW,AFP,Reuters / SÖ,ET